top of page
Kolon ve Rektum Tümörleri
 

Kalın barsak (Kolon); ince barsağın devamı şeklinde karnın sağ alt tarafında başlayıp karnı yukarı doğru çevreleyen ve sol tarafta aşağı dönüp anüse bağlanan yaklaşık 1,5-2 metre uzunluğunda bir organdır. Temel görevi sindirilen gıdalar içindeki fazla sıvının emilerek normal gaitanın oluşmasını sağlamaktır. Aynı zamanda bu gaita için bir depo görevi görür. Vücuttan atılmak için hazırlanan gaita içindeki zararlı maddelerle uzun süre temas halinde olan bir organ olduğu için kolonda malign (kötü huylu) hastalıklar oldukça sık görülür.

Prof. Dr. İlhan ECE

Kolonun en iç kısmı mukoza denilen bir tabaka ile kaplıdır. Kolon mukozasında sürekli tahriş oluşturan zararlı maddeler mukoza hücrelerinde genetik bozukluklara neden olurlar ve hücrelerde kontrolsüz bir çoğalma başlar. Hızlı bir şekilde çoğalan hücreler üst üste birikerek kolonda polip adı verilen çıkıntıların oluşmasına neden olur. Gaitanın tahrişi ile poliplerde genetik bozukluklar oluşmaya devam eder ve hücreler kontrolü kaybederek kanser hücrelerine dönüşür. Polipler genellikle 40’lı yaşlarda görülmeye başlanıp 50’li yaşlarda kanser dönüşümü gerçekleşir. Bu nedenle 50 yaşından itibaren kolon kanserine yönelik tarama yöntemleri uygulanmalıdır. Poliplerin en sık bulgusu kanamadır. Kanama başlangıçta çok az miktarda olup gaita renginde değişikliğe neden olmaz. Bu nedenle gizli kanama olarak adlandırılır. Kolon kanserinin taramasında 50 yaşından sonra mutlaka gaitada gizli kanama olup olmadığı gaita tetkiki ile kontrol edilmelidir. Gaitada gizli kan tespit edilen hastalarda kolonoskopi ile polip veya kanser varlığını araştırmak gerekir.

Kolon poliplerinin büyük çoğunluğu kolonda salgı yapan hücrelerden kaynaklanır ve adenomatöz polip olarak adlandırılır.

İçerisinde ihtiva ettiği villöz yapının miktarına göre 3 gruba ayrılırlar.

  1. Tübüler adenom: Villöz bileşen % 0- 25 arasında (Sıklık % 90-95)

  2. Tübulovillöz adenom: Villöz bileşen % 25- 75 arasında (Sıklık %5-10)

  3. Villöz adenom: Villöz bileşen % 75- 100 arasında (Sıklık % 1)

polip

Polipteki villöz bileşen arttıkça kanser riskide yükselir. Tübüler adenomda % 5, villöz adenomda % 30-40 kanser bulunma riski vardır. Kanser için polibin boyutuda önemlidir. Kolonoskopide tespit edilen poliplerin %75’i 1 cm ve altında boyuta sahiptir.3 cm üzerindeki poliplerde kanser riski belirgin derecede yükselir.

Polipteki kanser riskini etkileyen bir diğer faktör polibin saplı olup olmamasıdır. Saplı polipler mantara benzer bir yapıda olup baş ve sap kısımlarından oluşur. Sesil poliplerin ise sap kısmı baş kısmı kadar geniş bir yapıya sahiptir. Sesil poliplerde kanser riski 4 kat daha yüksektir.

Polipte gelişen kanser polipte etkilediği alana göre sınıflandırılır ve kanserin kalın barsağın duvarına ulaşmadığı durumlarda tecrübeli endoskopistlerin polibi parçalamadan çıkarması ile hastalık ameliyat ihtiyacı olmadan tedavi edilebilir. Kanserin kalın barsak duvarına ulaştığı hastalarda kalın barsağın etkilenen bölgesinin çıkarılması gerekir. Kalın barsak kanserleri öncelikle barsak etrafındaki lenf nodlarına yayılır. Bu nedenle ameliyat sırasında bu lenf nodlarının da uygun bir şekilde çıkarılması ile hastalığın tekrarlama rski en aza indirilmiş olur.

Rektum kalın barsağın kalça kemiği içinde bulunan son 12-16 santimetrelik bölümüdür. Tüm kolon kanserlerinin % 30-40’ı rektumda ortaya çıkar. Bir çok özelliği kolon kanserlerine benzer ancak kemik yapı ile çevrelenmiş bir organ olması kanserin yayılımını kolaylaştırır. Aynı zamanda birçok organa yakın komşu olması nedeniyle cerrahisi daha zordur.

TEDAVİ

Kolon kanserinin tedavisi kanserin bulunduğu kolon segmentinin çevresindeki lenf nodları ile birlikte çıkarılmasıdır. Çok ilerlemiş veya karaciğer, akciğer gibi organlara yayılmış hastalık durumunda cerrahi öncesi kemoterapi gerekli olabilir. Rektum kanserinin tedavisinde erken evrelerde ilk seçenek cerrahidir. İlerlemiş olgularda cerrahi öncesi kemoterapi ve radyoterpi uygulamaları ameliyat sonrası hastalığın nüks riskini azaltır. Çok ilerlemiş ve hastalığın rektum etrafındaki organlara ulaştığı cerrahi olarak tümörün çıkarılmasının mümkün olmadığı olgularda kemoterapi ve radyoterapi ile tümörün küçülmesi sağlanabilir.

Geç tanı konularak tümörün barsak tıkanıklığına neden olduğu hastalarda tümörü çıkardıktan sonra iki barsağı birleştirmek mümkün olmayabilir. Bu kişilerde barsağı karın duvarına ağızlaştırmak suretiyle gaitanın karına yapıştırılan bir torba içine gelmesi sağlanabilir. Bu illeme kolostomi adı verilir ve genellikle geçici süreli bir işlemdir. İlerleyen dönemde ikinci bir ameliyat ile barsak tekrar karın içine alınır.

Erken evredeki tüm hastalarda kolon ve rektum kanseri ameliyatlarını laparoskopik yöntemle (kapalı ameliyat) karında açılan 1 sanrimetrelik birkaç keşiden gerçekleştirmek mümkündür.

 

Kolon ve rektum kanserinden korunma yöntemleri

  1. Diyetteki toplam yağ miktarını azaltmak (% 10 altına düşürmek)

  2. Günde 25 gram fiber veya lif tüketmek

  3. A, E, D vitamininden zengin karnabahar-lahana ve diğer sebzeleri içeren diyetle beslenmek

  4. Kalsiyum ve selenyum zengin diyetler

  5. Deniz ürünleri, omega 3-6 yağların tüketimi faydalıdır.

 

İletişim

Bilgi:       0 (551) 085 56 85

Randevu: 0 (332) 606 05 05

Whatsapp

Ulaşım

Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi 

Akademi Mahallesi, Celal Bayar Cd. No:313, 42250 Selçuklu/Konya

  • Whatsapp
  • Instagram
  • Twitter

Bu sitede yer alan içeriklerin tamamı bilgilendirme amaçlıdır. Kesinlikle hekim muayenesi yerine kullanılması tavsiye edilmez.

Prof. Dr. İlhan ECE Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesinde görevli bir öğretim üyesidir. Bu kurum dışında çalışmamakta, yasal mevzuat dışında herhangi bir ücret talebinde bulunmamaktadır.

Tüm hakları saklıdır © 2022 | ilhanece.com

bottom of page